<$BlogIt
Bir süredir bu konuda birşeyler yazmak istiyordum , demek ki birşeylerin vesile olması gerekiyormuş. Bugün IT Direktörümüzden gelen bir eposta içinde bu konuyla ilgili önemli bir bilgi[1] olması ve ardından Enver Altın ile yaptığımız sohbet sonrasında bazı kavramlar yerlerine iyice yerleşti ve birşeyler yazmaya hazır hissettim.

Öncelikle Open Source nedir bunu tanımlayalım; Türkçesi "Açık kaynak" en sade şekli ile kaynak kodu isteyen herkese açık olan yazılımlardır.

Bu işin tanımıydı, bunun iş dünyasına etkilerine bakmak gerekiyor. En basit hali ile open source kullanımı kaynak israfını doğrudan önlemektedir, yazılmış uygulamalar, algoritmalar open source'dan haberi olmayan şirketlerin IT departmanlarında yeniden ve sürekli olarak tekrar tekrar yazılıp zaten yapılmış olan işleri tekrar tekrar yapmaktalar... (Amerikayı yeniden ve yeniden keşfetmek..) Bu kaynak israfının görünen en küçük kısmı, bu kısımdan ilerlemek gerekirse, gene open source'dan haberi olmayan 50+ çalışanlı IT departmanlarında çalışanların da birbirinden haberi olmamakta, genellikle bu tür IT bölümleri içinde küçük gruplara ayrılmaktadır. Bu gruplarda ki yazılımcı sistemci ve dahası teknik adamları kapalı kod sistem esiri haline getirirseniz, Open Source mantalitesini vermek yerine iş bir an önce olsun da ne şekilde olursa olsun tavrı takınırsanız malasef aynı şirketin IT bölümündeki iki ayrı grup elemanı birbirinin yaptığı işten haberdar olmak bir yana zaman gelecek belki onun yaptığı işi yeniden yapmak durumunda kalacaktır... Bunun faturası da tabii ki her zaman ki gibi şirkete kesilecektir.

Buraya kadar bahsettiğim bazı kelimelerisıralamak istiyorum, Open Source'dan çıktık işin ucu nerelere dayandı bunu birlikte takip edebilmek için;
  • kaynak israfı
  • yazılmış uygulamaların yenide yazılması
  • alınmış yazılımlara ödenen bedeller
  • alınmış kapalı sistemin açıklarını kapatmak için alınmış savunma sistemleri
  • virüs programları
  • maliyet
  • maliyet
  • maliyet
  • maliyet
Aslında genel olarak bakıldığında yıllardır alışılagelmiş bir düzen var, her ne kadar şirketler yapılmışı yeniden yapsalar da, yazılmışı yeniden yazsalar da, satın aldıkları kapalı kodlara yılda XX lira lisans bedeli ödeseler de, maliyeti düşürmek adına atılacak tek bir adımları olmasa bile onlar mutlu... bu çok önemli bir nokta! Onlar mutlu.. Hayatta en zor şeylerden biridir belki de mutlu birinin alışkanlıklarını değiştirmek... Bu noktada atılacak adımların büyük önemi var, kesinlikle radikal adımlar olmamalı. Radikal bir şekilde düşünce savunması yapılmamalı.. daha yumuşak bir tavır, söylediklerinin önemli olduğunu anlatırken aslında o kadar da önemli değilmiş gibi bir tavır... konuştuğun kişiye seçme hakkı bırakma ve biraz da zaman sanıyorum ileri dönük olarak bazı şeyleri değiştirirken aslında hiçkimse de bu değişimi anlamayacak... ve bir gün gelip geri baktığınızda bugün direkt konuşamadığınız kişiler bu sistemin asıl savunucuları olmuşlar...

İşte tam da bu tavırla yazdığım bir epostayı[2] aktaracağım yazının devamında...

[1] :
2008 ve ötesi… Gartner’in küresel bazda 1500 CIO (Chief Information Officer) arasında yaptığı bir araştırmada, 2008 yılının en öncelikli konularının iş boyutunda “iş süreçlerinin iyileştirilmesi”, teknoloji boyutunda ise “iş istihbaratı uygulamaları” olduğu ortaya çıkmış (http://www.cio.co.uk/news/index.cfm?articleid=2545 <<>> ). 2008’den sonrası için bazı öngörüler de aşağıdaki gibi (http://www.gartner.com/ <<>> ) :
· 2012 yılına kadar seyahat eden çalışanların %50’si dizüstü bilgisayarlar yerine, 400 doların altında fiyata sahip, web tabanlı uygulamalara her yerden erişimi sağlayan internet merkezli cep bilgisayarlarını kullanmayı tercih edecekler.
· 2012 yılına kadar tüm ticari yazılımların %80’i açık kaynak teknolojilerine dayalı öğeler içerecek. Birçok açık kaynak teknolojisinin olgunlaşması, kararlı hale gelmesi ve iyi destelenmesi, gerek yazılım sağlayıcıları, gerekse kullanıcıları açık kaynağa yönlendirecek.
.
.
.
.

[2]
Bu madde bence çok önemli,

· 2012 yılına kadar tüm ticari yazılımların %80’i açık kaynak teknolojilerine dayalı öğeler içerecek. Birçok açık kaynak teknolojisinin olgunlaşması, kararlı hale gelmesi ve iyi destelenmesi, gerek yazılım sağlayıcıları, gerekse kullanıcıları açık kaynağa yönlendirecek.

Hali hazırda bir sürü kurumsal firma[x] sunucu bazında ve yazılım bazında açık kaynak yazılımları destekliyor ve kullanıyor, bununla ilgili söylenebilecek çok söz var ama bundan önce biz bunun neresindeyiz buna bir bakmak gerekiyor..

Çoğu şirket gibi bizim de IT departmanında ne yazık ki Open Source (Açık kaynak) kullanımı sıfır noktasında... Dahası ekip olarak da bu kavramdan çoğumuzun haberi yok. Belki 2012 hedefi kapsamında IT çalışanlarına verilecek seminerler ve pilot uygulamalar ile bu yönde adımlar atılabilir..

Tabii bunun ekonomik olarak şirkete katkıları ayrı bir başlık...

[x] : Novell, IBM, Koç ve bazı alt kuruluşları

Etiketler: ,

class="post-footer"> by <$BlogItDavut Topcanref="<$BlogIthttp://davuttopcan.blogspot.com/2008/11/open-source.html"permanent link"><$BlogIt00:11>

<$BlogIt0r!:

<$BlogItYorum Gönder

yazar hakkinda

Merhabalar, ben Davut Topcan

Buraya eminim ki bir sürü şey yazacağım ancak şimdi tasarımı tamamlamalıyım..!

eski yazılar