Sonra kısa bir zaman önce evlenmeyi denedim, beceremedim. olmadı.. ayrıldık! neden ayrıldık? bu soruyu en az yüz kişi sordu.. cevabı gerçekten bilmiyorum! bildiğim tek şey, hiç bir insan bir sinir anında ayrılmaz.. mutlaka arkasında başka bir problem vardır.. buz dağının görünen yüzü ve görünmeyen büyük yüzü gibi bir durum bu. Şimdi geldiğim an itibariyle fiziksel ve ruhsal anlamda aldığım büyük yaralar var! ya bunların hepsini zamanla onarıp hayatıma devam edeceğim ya da bu kadarı ağır gelecek, yeni bir hayat kurmayı da beceremeyip yokolup gideceğim... işte tam da bu noktada özel yazılarımın anlamına geliyoruz.. anahtar kelime bu! "yokolmak".. artık ileri doğru baktığımda kaç günüm, kaç saatim kaldığını göremiyorum... sadece istiyorum ki eğer bir gün son yazımı yazamadan yok olursam bu yazılar kalsın burada... yıllarca... biri bir gün açıp desin ki böyle bir adam yaşamış... böyle bir adamın böyle acıları varmış... belki şimdi yok.. yaşamıyor... Atatürk'ün de son zamanlarında ki korkusu gibi benim en büyük korkum da unutulmak. Bu yüzden gün be gün fırsat buldukça içinde bulunduğum durumu yazmaya çalışıyorum. Can Dündar'ın da dediği gibi, günlükler kişinin o an içinde bulunduğu ruh halini yansıtırlar. Bir gün bu blog’u açtığınızda yeni bir yazı göremeyeceksiniz, bu böyle devam edecek ve uzunca bir süre yeni bir yazı olmadığında ben muhtemelen bu illete yenik düştüm ve geriye sadece bu yazılarım kalmış demektir..
Tarih : 17.11.2008 – Davut Topcan
bir kaç gün içinde bir operasyon ve bir yaşam sınavı daha vereceğim... ya da veremeyeceğim. gitmeden önce bu ufak köşeye ufak bir not düşeyim. daha önce söylemiş miydim... hayatta sevdiklerinizi üzmeyin. hayat gerçekten kısa.
Tarih. 24.12.2008 - Davut Topcan
yaşama dair verdiğim savaş hala devam ediyor.. son zamanlarda yaşadığım yeme problemlerinin nedeni kanserin yeniden tekrarlamış olduğunu öğrendim. yeniden kemoterapi başladı. 12 seanslık bir kemoterapi bu sefer. yarın 4. kürü alacağım, hala hayattayım:)
Tarih: 03.03.2009 - Davut Topcan class="post-footer"> by <$BlogItDavut Topcanref="<$BlogIthttp://davuttopcan.blogspot.com/2006/11/about-me.html"permanent link"><$BlogIt10:28>


-
<$BlogCoVe ben bu yazını tam iki sene sonra okuyorum,gözlerimin dolmuş olduğuna bakma şimdi,bu aralar biraz duygu yoğunluğundayım.Ne diyecektim?Hımm 2 sene sonra okuyorum ve işte burdasın,hep burada olacaksın biliyorum,içindeki gülümseyen çocuğu öldürme olur mu?Onun sana ihtiyacı var...
- <$BlogCo25 Şubat 2009 01:48:00 GMT+2ogCo
Davut Topcan. (aferin ona!)
<$BlogCoGaliba iç muhasebemi yaptım ve yaşamı ne kadar sevdiğimi aladım... içimde ki gülen çocuk gerçekten çok acı çekti... bazen düşünüyorum, birgün bu acılar son bulur mu? sadece inanmak istiyorum... bulacak.. bulmalı da! dileğim o kadar uzun bir hayat da değil, sadece yaşadığım kadarını kaliteli yaşayabilmek...
acı çekmediğim her an gülümsüyorum...
teşekkürler...- <$BlogCo25 Şubat 2009 22:48:00 GMT+2ogCo
Aylin Ünlü. (aferin ona!)
<$BlogCoSenden çok pozitif bir elektrik aldım ben,kesinlikle yaşadığın olumsuzluğa çok olumlu bir nokta koyacaksın.İnan ve gülümse,ben şuan senin için bunu yapıyorum.
- <$BlogCo25 Şubat 2009 23:16:00 GMT+2ogCo
<$BlogItYorum Gönder
yazar hakkinda
Merhabalar, ben Davut Topcan
Buraya eminim ki bir sürü şey yazacağım ancak şimdi tasarımı tamamlamalıyım..!
eski yazılar
