Bugün gene kışın ortasında ki en berbat soğuk günlerden biri, bağışıklık sistemimin çok da iyi olmadıdğı bugünlerde doktorumun muayenehanesine kadar gitmek beni bayağı bir endişelendirdi...
Her zaman annem ve babamla gittiğim kontrole bugün yalnız gitmek zorundaydım.. babam fena halde üşütmüş ve yatak döşek yatıyor... e malum annem de ona bakmak için evde kaldı.
Tüm günü neredeyse uyuyarak geçirdikten sonra bir cesaret çift katlı giyindikten sonra atlayıp arabaya çıktım yola.. Randevum saat 19:00'daydı... zamanında gittim ve muayenehanede beklerken (her kontrolda en az bir saat kadar bekliyorum, doktorum alanında en iyisi olduğu için çok fazla hastası var...ve bu duruma bir zaman sonra alışıyorsun..) Canan teyzemi aradım. (konuşma hamsili pilav üzerineydi..kaç gündür canım acaip hamsili pilav çekti ve yapmayı bilmiyoruz...) Direkt konuya girdim, benim canım hamsili pilav istiyor diye, e oğlum ben karadenizliyim yaparım sana dedi, ooooh dedim tamam yarın gel bize o zaman dedim. anlaştık ve telefonu kapattık..
O sırada yakınımda oturan bir bayan konuşmamı duymuş, hamsili pilav mı istedi canın dedi, evet dedim.. ben karadenizliyim nasıl yapıldığını iyi bilirim, tarifini vereyim sana dedi.. olur dedim... eski projelerden birinin TODO listesi açıktı önümde, en alt satıra hamsili pilav tarifini ekledim. (yapıp yiyince done diye yazacağım:P)
Sonra sıra bana gelene kadar muhabbet ettik, annesinin rahatsızlığı için oradaymış kendisi, tümör beynine sıçramış ve gama-knife yöntemi ile tümörü temizlemişler.. (başka bir yazımda bu ..-knife'lı yöntemleri anlatacağım), bir dergide yazar olduğundan bahsetti ve muhabbetin devamında piyasada ki ot çöp ile kanser tedavisi yapacağını iddia eden şarlatanları konuştuk.. email adreslerimizi aldık/verdik eğer mümkün olursa dergisinde bu konuya yer verecek..
Neden bu konuya bu kadar taktım? çünkü biliyorum ki denize düşenler yılana gözü kapalı bir şekilde sarılıyorlar, bu konuda kendimi sosyal olarak sorumlu hissediyorum. Birileri bir şekilde aydınlanmalı! Ben bildiklerimi yeterince kişiye ulaştıramazsam sanki bu adamların işlediği günahın da bir parçası olacağım gibi geliyor...
Her neyse konu çok dağılmadan kontrollerime gelelim;

Söylemiş miydim? Doktorum "Prof. Dr. Nil Molinas Mandel" , kendisi benim için sadece doktor değil bir anne, bir abla, bir arkadaş ne bileyim kalbimin tam ortasında yer edinmiş bir kişi.. (üstte ki resim).
Bana en efsane sözü de şu olmuştur son dönemde : "Bundan sonra biriyle evlenmeye karar verirsen önce bana getir, ben onaylamazsam evlenemezsin!" sonrasında da yakın zamanda evlilik gibi bir olay yok diyerek kulağımı çekmiştir..
Yani diyeceğim o ki kontrollerim de genellikle böyle, sanki doktoruma değil de bir akrabamla sohbete gidiyorum gibi oluyor.. Muhabbet ederken arada vücut kontrollerimi falan da yapıyor ve bir bakmışsın muayene bitivermiş..
Evet bugün ki muayenem süper geçti... dedi ki;"iyiye gidiyoruz, genel durumun çok iyi, böyle devam.." Sonra yemek borumun ve ince bağırsağımın iyi durumda olduğundan söz ettim, bir kaç gün önce bir oturuşta üç dolma yediğimi söyleyince biraz kızdı, kendini deneme dedi:) Midem olmadığı için az ve sık yemem gerekiyor... birbuçuk sene geçti hala alışamadım....
Şimdi yarından sonra ki kemo'ya hazırlık.. Yarın da hamsili pilavımı yiyeyim de..:P
Tarifi de altta (Karadeniz usulü hamsili pilav);
1.Adım : Önce iç pilavı hazırlıyoruz;
Bir adet soğanı doğruyoruz, sonra yağda kavuruyoruz. 2 su bardağı pirinç yıkayıp kavurduğumuz soğan tenceresine koyuyoruz. Üzerine nane, dolmalık fıstık, (isteğe göre kuş üzümü), tuz ve karabiber ekledikten sonra bu karışımı kavuruyoruz.
Sonra sıcak su ekliyoruz (pilav, iç pilav olduğu için normal pilav kadar pişmeyecek), az pişiriyoruz. Su miktarı da tenceredeki pilavı çok az geçecek kadar olmalı.. yoksa lapa olur..(muş)
2. Adım : Tava Seçimi;
Seçeceğiniz pişirme kabı, eğer ocakta yapacaksanız teflon olabilir (ama buna çok dikkat kesinlikle çiziksiz olmalı) yok eğer fırında yapacaksanız borcam olmalı.
3. Adım : Hazırlama; Ben borcam ile fırında yapacağım için borcam üzerinde devam edeceğim..
Borcamın dibini hafif yağlıyoruz, (hamsiler yapışmasın diye) altına hamsileri bolca diziyoruz, ama öyle nizami falan değil borcamın dibi görünmeyecek şekilde. Borcamın kenarlarına da diziyoruz, burada dikkat edilmesi gereken kenara dizdiğimiz balıkların yukarıdaki kısımları pilavın üstüne doğru kıvrılacak ona göre dizin..
Sonra borcama pilavı boşaltıyoruz, kenardaki hamsileri üzerine kapattıktan sonra pilavın üstüne de hamsileri döşüyoruz....
işte bu kadar..
ve son adım da pişirme kısmı oluyor..
Fırına koymadan önce üstünü aluminyum folyo ile örtersek üstte kalan balıkların kurumasını engellemiş oluruz... son beş dakika kala aluminyum folyo çıkartılarak sulu/kuru arası bir pişim kıvamına ulaşılabilir..
afiyet olsun....
Not: Yarın denedikten sonra sonucu yazacağım :),, ve tarifin sahibi olan Gülbin hn'a da buradan tekrar teşekkür ediyor ve annesine acil şifalar diliyorum...
Etiketler: 3.kemoterapi, hamsili pilav, kemo, Nil Molinas Mandel, yemek tarifi
class="post-footer"> by <$BlogItDavut Topcanref="<$BlogIthttp://davuttopcan.blogspot.com/2009/02/3-kemoterapi-oncesi-doktor-kontrolu.html"permanent link"><$BlogIt23:22>

-
<$BlogCoBu yorum yazar tarafından silindi.
- <$BlogCo25 Şubat 2009 01:30:00 GMT+2ogCo
Davut Topcan. (aferin ona!)
<$BlogCo:))
Midye dolmayı azaltabilirim..
evlilik konusu galiba artık kimseye güvenemem gibi geliyor...
son dönemde yaşadıklarımdan sonra özellikle...
hani olur da birgün fikrimi değiştirecek kadar etkili biri olursa da dr'ma götürüp onay alacağım galiba:)- <$BlogCo25 Şubat 2009 23:04:00 GMT+2ogCo
Aylin Ünlü. (aferin ona!)
<$BlogCoBu yorum yazar tarafından silindi.
- <$BlogCo25 Şubat 2009 23:31:00 GMT+2ogCo
<$BlogItYorum Gönder
yazar hakkinda
Merhabalar, ben Davut Topcan
Buraya eminim ki bir sürü şey yazacağım ancak şimdi tasarımı tamamlamalıyım..!
eski yazılar
